23 Ocak 2011 Pazar

Osmanlı Hoşgörüsünü Canlandırmak

Geçenler gazete okurken bir haber dikkatimi çekti. Cumhurbaşkanı'nın Yemen'de Türk Şehitliği açılışında söylenen "Yemen Türküsü"nde gözyaşlarını tutamadığı yazıyordu. Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmasında bir şey daha ilgimi çekti: "Bir önceki akşam yenilen resmi yemekte bulunan yetkililer "Tuna nehri akmam diyor, etrafımı yıkmam diyor, şanı büyük Osman paşa, plevneden çıkmam diyor" türküsünü hep birlikte söylediler" ortak hafıza yaşamaya devam ediyor" demiş. Bu sözler beni bir an düşünceye sevk etti. Yıllar evvel aynı bayrağın altında yaşamış insanların yıllar sonra, araya ne kadar uzun zaman girsede, birbirlerini unutmadıklarını düşündüm. 600 yıllık Devlet-i Aliye'nin, nasıl bu kadar  uzun yaşadığının kanıtıdır bu resim bence. Asırlar boyunca kardeşçe yaşayan 72 millet, bu gün baktığımızda yeniden o günlere çalışmaktadır. Cumhurbaşkanının dediği gibi "Atalarımız gibi topraklarımızda vizesiz dolaşmak istiyoruz." Araya giren onca seneye rağmen hala bu milletler bir araya gelebiliyorsa bunu Osmanlı'nın hoşgörüsünde aramak lazım. Tarihe baktığımızda etnik milliyetçilik yapan devleterin yıkılmaya mahkum olduklarını görürüz (örneğin; emeviler veya hitlerin almanyası). Ama sorumluluk alanında yaşayan halka her türlü hoşgörüyü sağlayan devletler uzun yıllar boyunca yaşamaktadır. Türkiye açısından baktığımızda yıllarca yürütülen etnik politikaların ülkeye hiçbir katkısının olmadığının anlaşılması çok önemlidir bence. Osmanlının sağlayabildiği hoşgörü ortamının yarısını sağlayabilsek bugünden daha mutlu bir ülke olacağımız kesin...

Hiç yorum yok: