16 Şubat 2011 Çarşamba

Postacı ve Mektup...

     Gazetelerin düzenli olarak çıkarmış oldukları kitap ekleri vardır... En çok okumayı sevdiğim şeylerdir onlar... Geçenlerde yine bir kitap eki okuyordum...Cahit  Zarifoğlu'nun Mavera dergisine yazı gönderen insanlara göndermiş olduğu mektuplar bir kitap halinde yayınlanmış...Onlara edebi eleştiriler getirirmiş bu mektuplarında...Bu mektupların üslubu, Zarifoğlu'nun köşesinde ki üslubuna çok benzemekteymiş...Zaten benzemesi lazım gelir...Yazar'ın üslubu her yerde aynıdır...
     Neyse bir an mektupların eskiden hayatımızda ne kadar hayati bir rol oynadığı aklıma geldi...Günümüz teknolojisine yenik düşerek, mazinin iletişim aracı oldu artık mektuplar...Telefon teknolojisi bu kadar yaygınlaşmadan önce hele hele e-mail'in daha fikri ortada yokken, mektuplar, taraflar arasında bir iletişim ağıydı...Zamanının en iyi iletişim aracıydı...Onun da atası telgraftı tabii onu da unutmamak gerekir...Neyse mektuplar, fiziken uzakta olan insanlar arasında bir iletişim aracıydı...Taraflar o sayfalara neler neler yazmamıştır ki...Asker mektupları, Aşk mektupları, Edebi mektuplar, Özel gün ve gecelere yönelik mektuplar vb. gibi çeşitleri vardı...Mektup yazmanın bir adabı vardı...Girişi olsun, selam gönderimi olsun, gelişmesi ve sonucu olsun hepsininbir kuralı vardı...Yazılı kurallar değildi bu tabii...Genel kabul görmüş bir kurallar sistemiydi...Tüm bunlar teknolojik gelişmeyle birlikte hayatımızdan kalktı. Artık e-mailler var. Keşke bu kurallar sistemini e-mail'e de aktarabilseydik. Ama ne yazık ki "hız" çağında bulunduğumuzdan yazımızda da bu "hız" a ayak uydurmak zorundayız.
     Bir zamanlar "Postacı" lık gözde meslekti. Herkes onların yollarını gözlemekteydi. İnsanlar arasında iletişimi sağlayan en önemli araçtı onlar. Şimdilerde işleri sadece kredi kartı ekstreleri ve mahkeme tutanakları getirmek durumuna düşse de mazinin gizli kahramanlarıydı onlar. Yıllar geçtikçe ve değişenleri gördükçe insan bir değişik oluyor be yaa...yaşlandık mı ne...:))

Hiç yorum yok: