12 Eylül 2010 Pazar

referandum günü izlenimlerim ve ilk oyum...

bu sabah mutlu bir şekilde kalktım...ilk önce aldım gazetemi elime başlıklara göz gezdirdim...sonra çok güzel bir kahvaltı yaptım...ve hayatımdaki ilk oyumu kullanmak için ailemle birlikte şirin mahallemizin şirin mi şirin okuluna doğru yol aldık...giderken yoldaki insanları inceledim...kimisinin yüzü mutlu kimisi biraz üzgünce...ve aynı benim gibi ilk oyunu kullanmaya giden genç kardeşlerimi gördüm...yüzlerinde bir ışıltı...geleceği beraber şekillendireceğimiz arkadaşlarım...acaba dedim içerde verecekleri oyun ne anlama geldiğini biliyorlarmı...belkide ailesinde 12 eylülün çilesini çekmiş olanlar vardı...onlar kesin bu referandumun ne anlama geldiğini anlatmışlardır çocuklarına...ama ya benim gibi olanlar...benim bildiğim kadarıyla benim ailemde 12 eylül de içeri atılan veya işkence gören bir kimse yok...yada ben bilmiyorum...aile meclislerinde şimdiye kadar hiç duymadım...ama o acıyı bilmek için illa ki ailemde olması gerekmiyor...milletim o acının ne demek olduğunu bildiği için bana da sirayet ediyor o acı...o dönemi yaşayanları dinledikçe düşünceye dalıyorum...acaba ben o durumda olsam o işkencelere dayanabilirmiydim...yoksa hemen pes mi derdim...hiç bilmediğim ve işlemediğim suçumu kabul mu ederdim...bilmiyorum...ne derdim acaba gerçekten bilmiyorum...işte o günleri biz veya bizden sonrakiler bir daha yaşamasın diye gittim oyumu kullandım...ne kullandığımı söylememe gerek yok...anlaşılmıştır sanırım...Rabbim bizlere bir daha o günleri göstermesin...bir daha yaşanmasın o acılar...bir kez daha ağlamasın anneler, babalar, kardeşler, abiler, amcalar... bir daha olmasın lütfen...

Hiç yorum yok: